Genellikle 30 ila 45 yaş civarında pek çok kadının karşı karşıya kaldığı miyomların ergenlik döneminde görülmesi düşük bir ihtimaldir. Görülme sıklığı yaşın ilerlemesiyle birlikte artan miyomlar östrojen hormonu nedeniyle büyüme eğilimi gösterebilir ve östrojenin azalmasından dolayı menopoz döneminde küçülebilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta’ya kadın sağlığını tehdit eden bir sağlık sorunu olabilen miyomlarla ilgili görüşlerini sorduk.
Miyom Şişkinlikle Karıştırılabilir
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta rahimde ve rahim duvarında gelişebilen miyomların vajinal kanamalara, düşüğe ve kısırlığa neden olabilerek kadın sağlığını ciddi oranda tehdit edebileceğini belirtti: “Miyomların kansere dönüşme olasılığı düşük olsa da kötü huyluya dönüşmeleri riskine karşı kontrol altında tutulmaları önemlidir. Bununla birlikte genellikle jinekolojik muayene sırasında tesadüfen saptanan miyomlar üreme çağlarındaki kadınlarda ciddi sağlık sorunları yaşanmasına neden olabilirler. Miyomların farklı belirtilerle ortaya çıkması mümkün olduğu gibi herhangi bir belirti vermemesi de mümkündür. Miyomlar bazen rutin kontrollerle tespit edilebilmelerine karşın tespit edilmeleri için kimi zaman kapsamlı jinekolojik muayenelere ihtiyaç duyulabilir.”
Miyomlar Farklı Belirtiler Gösterebilirler
Adet döneminde aşırı kanama, cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrı, karın ve rahim bölgesinde büyüme, sık idrara çıkma isteği ve kabızlık başta olmak üzere çeşitli belirtiler gösterebilen miyomların başka hastalıklarla karıştırılmasının mümkün olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta miyom tedavisinin çok da zor olmadığının altını çiziyor: “Miyomlar pek çok kadında adet döneminde aşırı kanama yaşanması şeklinde belirti verse de aslında birçok farklı belirtiye de neden olabiliyor. Bazı durumlarda ise miyomların hiçbir belirti vermeden ortaya çıkıp varlıklarını sürdürmeleri söz konusu olabiliyor. Bu noktada düzenli jinekolojik muayenenin önemini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Çünkü jinekolojik muayene sırasında ultrasonla miyomları rahatlıkla görüntülemek mümkün. Eğer gerek görülürse aslında bir yumuşak doku tümörü olarak da nitelendirebileceğimiz miyomlar için MR tetkikine de başvurulabilir.”
Miyom sorunu yaşayan kadınlarda temel sorun, miyomun çapına yani büyüklüğüne değil ağrıya, anormal rahim içi kanamaya, kısırlığa ya da çevre organlara bası yaparak problem yaratıp yaratmadığı noktasında ortaya çıkıyor. Miyomların kansere dönüşme olasılıkları düşük olmasına karşın düzenli jinekolojik muayene ile takip edilmeleri önem taşıyor. Hızlı büyüme ya da yapıca çok geniş düzensiz alanlar görülmesi halinde miyomların daha detaylı bir şekilde incelenmesi zorunlu hale gelebiliyor.
댓글