Aşk acısından depresyon ve panik atağa, işsizlikten astıma, yaşadığınız tüm fiziksel, ruhsal ve duygusal problemlere çözüm sunan bir teknikten bahsedeceğiz sizlere. ARTT (Awakening, Rising, TransformationTechnique/Uyanış, Yükseliş, Dönüşüm Tekniği) Uzmanları Aysun Orhan ve Aylin Orhan’a bu konuda merak ettiğimiz her şeyi sorduk.
Birbirlerine çok bağlı iki kız kardeş onlar… Medyada biri yazı işlerinde biri reklam sektöründe uzun yıllardır çalışan Aysun ve Aylin Orhan kardeşler, hayatın anlamını sorgulama, kendilerini bulma yolunda birlikte ilerlemenin mutluluğunu yaşıyorlar. Reiki ile çıktıkları bu yolculukta ARTT (Awakening, Rising, TransformationTechnique/Uyanış, Yükseliş, Dönüşüm Tekniği) ile tanıştıktan sonra yaşadıkları kalıcı ve olumlu dönüşümler onları bu teknikte uzmanlaşmaya götürmüş. İkisi de kendilerinde pozitif ve kalıcı değişimleri yaşayınca, tekniğin yaratıcısı Güneş Tan’ın ilk uzmanları olarak çevrelerine de bu tekniği uygulamaya başlamışlar. “Herkesin daha mutlu, sağlıklı, rahat ve özgür yaşaması için onlara rehberlik etmek bizi mutlu ediyor. ARTT kendinize verebileceğiniz en güzel hediye!” diyen Aysun ve Aylin Orhan kardeşlerden teknikle ilgili detayları öğrendik.
Son yıllarda kişisel gelişim yöntemleri, terapiler çok arttı. ARTT’yi farklı kılan özellikleri neler? Aylin Orhan: ARTT hızlı, etkili ve kalıcı çözüm sunan bir zihin tekniği. Fizik profesörleri evrenin maddeden oluşmadığını, bir hologram, büyük bir zeka, birzihin olduğunu söylüyor. Yaratılış tek yoğun bir enerji iken patlayıp saçıldı (BigBang) ve “bir olan ikiye” ayrıldı. ARTT ile ayrılmış olan zıtları tekrar bir yapıyor, aslına dönüştürüyoruz. Mesela bir insanda “üzüntü ve mutluluk”, “acı ve rahatlık” veya “sevgi ve korku” zıtlığı varsa, bunlar bir hale geldiğinde sadece pozitif duygular kalıyor. Yaşadıklarının değişmesini isteyen kişi, yaşadığı olumsuz olayların etkilerinin kalıcı bir şekilde olumluya dönüştüğünü kendisi seans sırasında deneyimliyor. Kişiyi etkileyen duyguların etkisi kalmadığı için hayata veya o duruma bakış açısı değişiyor, davranışları ve hayatı da bu yönde değişip gelişiyor.
"ARTT İÇİN
"DUYGU YÖNETİMİ UZMANLIĞI" DA
DİYEBİLİRİZ"
Duygularımız hayatımız üzerinde bu kadar etkili mi? Aysun Orhan: Evet, hepimiz enerjisel varlıklarız ve duygularımız da birer enerji. Duyguların enerjisini bedeninizden boşalttıkça siz de değişimi fark ediyorsunuz zaten. Mesela öfkeye kapıldığınız bir anı düşünün, içiniz kavrulur adeta. ARTT egzersiziyle bu öfke duygusunu boşalttığınızdaysa rahatlık gelir. ARTT için “duygu yönetimi uzmanlığı” da diyebiliriz. Duyguların bizi değil, bizim duyguları yönetmemiz gerek, ancak o zaman özümüzle hareket edebiliriz. Bilinçaltımız geçmişte yaşanılanları koruyan, onları bize yaşatan içimizdeki bizden ayrı birçok kişinin bir araya gelmiş hali gibidir. Bilinçaltımızda ne kadar negatif olay varsa onlar birikmiş durumdadır, biz onları yaşarız. ARTT ile kalıcı bir şekilde negatif duygular pozitife dönüştürüldükçe “öz”ümüzü örten bu duygu katmanları kalkar. Bizi sarsan olumsuz duygular olumluya dönüşür ama yaşadıklarımızın bize verdiği dersler ve derin bilgi, özümüz tarafından kullanılmak üzere bizde kalır.
Hangi konularda işe yarıyor ve kimlere uygulanabiliyor? Aylin Orhan: ARTT ile depresyon ve panik ataktan kedi-köpek korkusuna, özel ilişkilerden iş ve para konularındaki sorunlara, hatta fiziksel rahatsızlıklara kadar her konuda çalışıp pozitif sonuçlar alıyoruz. ARTT bir zihin tekniği olduğu için her konuda kesin başarılı; çünkü her şey zihinde başlar, zihinde biter. Bedenimizi ve hayatımızı zihnimiz kontrol eder. ARTT; zihin ve düşüncelerini kullanabilen her insana uygulanabilir. Siz yeter ki değişmeye istekli, kararlı ve açık olun.
Genellikle insanlar en çok hangi sorun için geliyor? Aysun Orhan: Son zamanlarda Koronavirüse yakalanma ve ölüm korkusu, depresyon ve panik atak şikayeti oluyor. Sonra özel ilişkiler, iş ve para konularındaki sorunlar geliyor. Örneğin bir seansa ilişki problemini çözmek için başlanıp aslında anneyle olan sorunları ortaya çıkarıp temizleyebiliyoruz. Ya da geçmeyen baş ağrısını çalıştığımızda kariyer problemini de çözmüş olabiliyoruz. Her şey birbirine bağlı aslında; yeter ki kişi değişmeye ve iyileşmeye istekli olsun.
ARTT seansında neler yaşanıyor?
Bir seans 2 saat sürüyor. Danışanın bir şey anlatması gerekmiyor, sorununu söylemesi yeterli. Hatta seans sırasında anlatmak istemediği bir olay aklına gelirse, anlatmak zorunda değil, sadece o olayın onda ne yarattığını söylemesi yeterli. Bir masaj yatağına uzanıyor ve gözüne özel bir uyku maskesi takıyoruz. İçe yolculuk başlıyor. Hipnoz değil; çünkü bize o kişide var olan durumların bilgisi lazım. ARTT ile uzun boylu rahatlatma işlemleri ile vakit kaybetmeye de ihtiyaç yok. Sorun neyse, onu yaratan olayların o kişide yarattığı ve kaderinde yaşaması gereken, var olan duygu ve düşünceleri boşalttırıyoruz. Hepimiz farklı olduğumuz için yapılan zihin egzersizleri kişinin durumuna göre ayarlanıyor. Bazı insanlarda duygular siyah zift olarak, su, buhar, dalgalar, elektrik akımı, duman veya kan olarak boşalabiliyor. Duygular da canlıdır, onlar da tepki verebiliyor, duygu gitmek istemezse onu ikna edecek kalıplardan oluşan sözlersöyletiyoruz, bir ritüel gibi ve o zaman boşalıyor. Boşaltımlardan sonra en alttan iyi bir duygu çıkıyor, onunla nötr hale getiriyoruz. Yaşadığımız duygu ve düşünceler de elektrik alanı olan bedende birer enerji, yani elektrik alanıdır, artı ve eksi elektrik bir araya getirilip özel bir şekilde harmanlandığında birbirini nötrler, sadece iyi duygu kalır. Çünkü özümüz olan Yaradan’ın nefesi pozitiftir ve seanslarla “öz”ümüz ortaya çıkar. Artık hayatı duyguların etkisiyle değil de, özümüzle yaşamaya başlarız.
Seans örnekleri
İlaçsız şifa “35 yaşındaki Aslı Hanım, hayatını ve yaşam kalitesini çok kötü etkileyen ve onun için yemek yemeyi ıstıraba dönüştüren Crohn hastalığı şikayetiyle geldi. Bundan 3 sene önce karnındaki şiddetli ağrıdan dolayı hastaneye gitmiş ve CROHN teşhisi konmuştu. İnce bağırsağının dörtte üçünün yara olduğu söylenmişti. Bir sene ilaç tedavisi (kortizon) ve daha sonra iyileşme olmazsa ameliyat olması gerekiyordu. Onunla yaptığımız seanslardan sonra tüm stresi, ağrıları, üzüntüleri uçup gitti. Bu hastalığın altında yatan asıl sebep; kendinden vazgeçmiş olması, hep başkaları için yaşamasıydı. Üzerinden 2 sene geçmesine rağmen hâlâ bu konuda hiçbir sorun yaşamıyor.
Sonuç; Aslı Hanım için sağlıklı bağırsaklar ve bu seanslar sayesinde yaptığımız temizlikle ailesiyle yeniden kurduğu sağlıklı ilişkiler oldu.”
Çaresizlikten dökülen saçlar
38 yaşındaki Yasemin Hanım, beline kadar uzanan Rapunzel saçlarıyla gayet sağlıklı olduğunu düşünüyordu ta ki son iki senedir saçları inanılmaz şekilde dökülmeye başlayıncaya dek. Çeşitli ürünler kullanmış ama dökülmeyi durduramamıştı. Doktor ona erkek tipi saç dökülmesi için üç tane ilaç vermişti (hap, sprey ve şampuan). Ve bu ilaçları en az üç-dört ay kullanması gerektiğini söylemişti. Saçının dökülmesine yol açan tüm negatif olayları tek seansta temizledik.
Sonuç: Yasemin Hanım’ın saçlarının aşırı dökülmesine yol açan duygular; stres, çaresizlik ve ne yapacağını bilememekti. Seans sonunda omuzlarından, sırtından ve başından yüzlerce kiloluk ağırlık kalkmış gibi hissetti. Saçlarının yeniden sağlıklı ve güçlü olduğunu söyledi ve o günden beri saçları o yoğunlukta dökülmüyor.
Facebook ve Instagram hesaplarını takip edebilirsiniz: @arttaysunaylin
Comments